I. Süleyman'ın üçüncü oğlu olan Şehzade Bayezid, Hürrem Sultan'ın en sevdiği evladıdır. I. Süleyman, Şehzade Bayezid'in ülke yönetiminde aktif olarak kendisini geliştirmesi amacıyla Konya, Kütahya ve Karaman sancak beyliklerinin yönetimini ona vermiştir. Tarihte oldukça fazla söz edilen Hürrem Sultan'ın desteği ile tahtın varisi olarak ciddi anlamda taht mücadelesine giren Şehzade Bayezid, annesinin vefatından sonra askerî ve siyasi alanda güçsüz kalmıştır. Ancak bu dönemde ablası Mihrimah Sultan'ın desteğini almasına rağmen, abisi Şehzade Selim, babasının da desteğini alarak askerî ve siyasi alanda ülke yönetiminde ciddi anlamda etki göstermiştir. Şehzade Bayezid, ülkeyi Şehzade Selim'e bırakmak istemeyerek taraftarlarını topladı ve babası henüz hayatta iken taht mücadelesine girdi. Ancak bu taht mücadelesinde ağır yaralar alarak İran Şahı'nın sarayında, babası I. Süleyman tarafından oğullarıyla birlikte boğularak öldürülmüştür. Şehzade Bayezid'in öldürülmesinden sonra naaşı, Sivas ilinde bulunan Melik-i Acem Türbesi'ne defnedilmiştir.

Şehzade Bayezid, Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan'ın oğludur. 1525 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Erkek kardeşi Cihangir ile birlikte görkemli bir törenle sünnet edilmiştir. Askerî alanda kendisini geliştirmek amacıyla 1543 yılında Macaristan seferine katılmıştır. Askerî alanda birçok başarıyı genç yaşında gerçekleştiren Şehzade Bayezid, 1546 yılında Karaman Sancak Beyliği görevine getirilmiş ve 1548 yılında düzenlenen ikinci İran seferinin dönüşünde babasını Akşehir'de karşılamıştır. Kanuni Sultan Süleyman, 1555 yılında İran'a üçüncü seferine çıkarken taht kavgalarını engellemek ve sefer sonucu taht kavgalarıyla karşılaşmamak amacıyla Şehzade Bayezid'i Edirne'ye göndermiştir. Bu dönemde, Konya'da Şehzade Mustafa'nın boğulması ve ardından Şehzade Cihangir'in hastalanarak Halep'te yaşamını yitirmesi üzerine Bayezid, tahtın iki varisinden biri haline gelmiştir. Tahtın diğer varisi ise bu dönemde Şehzade Selim olmuştur. Bu dönemde, Şehzade Mustafa'nın boğularak öldürülmesinden sonra ortaya çıkan Düzmece Mustafa olayında, Şehzade Bayezid'in isyancı kuvvetleri durdurmakta geciktiği, hatta Şehzade Mustafa'nın öldürülmesini tertiplediği iddiaları ortaya çıkmıştır. Sefer dönüşü Kanuni Sultan Süleyman'ın oğluna güveni ciddi anlamda sarsılmış ancak kendisine bir ceza verilmemiştir ve Kütahya'ya gönderilmiştir. Bunun üzerine Kütahya'ya gönderilen Şehzade Bayezid, "Ben kulunuzu muradına irgürdünüz" diyerek mektup yazarak teşekkür etmiştir ki bu, tahtın varisi olduğunu düşündüğünün bir nişanı niteliğindedir.

Annesi Hürrem Sultan, kendisiyle aynı siyasi düşünceye sahip olan Şehzade Bayezid'in, Kanuni'ye benzer tavırları nedeniyle tahta geçmesini istemekteydi. Yaşamının her anında Şehzade Bayezid'in tahta geçmesi için çabaladı. Hatta bazı kaynaklarda, Şehzade Murat'ın boğularak öldürülmesinden kurtulmasını Hürrem Sultan'a borçlu olduğu sıkça dile getirilmektedir. Hürrem Sultan'ın 1558 yılında vefatından sonra, Hürrem Sultan'ın desteği kaybolmuş ve Bayezid savunmasız kalmıştır. Bu dönemde, durumun sıkıntısının farkında olan Şehzade Bayezid, asker toplamaya başlayarak Lala Mustafa Paşa'nın etkisinde kalarak Şehzade Selim aleyhine propagandalar düzenlemiştir. Oğulları arasında olan bu sürtüşme, Kanuni Sultan Süleyman'ın canını sıkmış ve 1558 yılında Şehzade Selim'i Konya'ya, Şehzade Bayezid'i ise Amasya'ya göndermiştir. Bu durumu içine sindiremeyen Bayezid, bunu kabul etmeyerek Kütahya'da kalmaya çalışmış ancak babasının aşırı ısrarı ile durumun vahametini anlayarak Amasya'ya gitmek zorunda kalmıştır. Durumdan sıkıntı duyan Bayezid, babasının kendisini oyalamaya çalıştığını anlayarak askerî alanda taraftar toplamaya devam etmiş ve babasına "padişah olan yalan söyler mi" diyerek taraftar toplamaya devam etmiştir. Bu arada Kanuni Sultan Süleyman, Şehzade Selim'e asker toplamasını emretmiş ve Sokullu Mehmet Paşa, Şehzade Selim'e askerî alanda yardımcı olmuştur. B öylesi bir durumda Bayezid'in sancağından çıkmasının isyan olarak nitelendirilerek Şeyhülislam Ebusuud ve başka din adamlarınca öldürülmesi yönünde fetvalar verilmiştir. Bu dönemde Şehzade Selim, toplamış olduğu ordu ile 29 Mayıs 1559'da Konya önlerinde 2 gün süren savaşa girmiş ve bu savaşta ağır bir yenilgi almıştır.

2 gün süren savaşın ardından Şehzade Bayezid, savaşı kaybedince babasının kendisini affetmesi amacıyla aracılar araya koymuş ancak Kanuni Sultan Süleyman bu affedilmeyi kabul etmemiştir ve öldürüleceği düşüncesiyle Şehzade Bayezid, İran'a sığınmak zorunda kalmıştır. İran'da büyük bir törenle karşılanan Bayezid, babasından af dilemeye devam etmiş ise de Kanuni, İran'la dost kalacağı ve oğlunun kendisine verilmesi halinde 200.000 altın ödeyeceği vadinde bulunması üzerine bu pazarlık kabul edilmiş ve Şehzade Bayezid, Kanuni'ye teslim edilmiştir. Kanuni, oğlunun kendisine yapmış olduğu bu hatayı affetmeyerek Şehzade Bayezid ve oğullarını boğarak öldürtmüştür.