Şehzade Korkut, 1467 yılında Amasya'da doğmuş ve 1513'te Emet'te vefat etmiştir. Sultan II. Bayezid ve Nigar Hatun'un oğlu, Yavuz Sultan Selim'in (I. Selim) ağabeyidir. Babasına tahta çıkışında önemli desteği olmuştur. II. Bayezid'in tahta çıkmasına kadar geçen süreçte, onu temsilen saltanat kaymakamlığı görevini yürütmüştür. Yavuz Sultan Selim'in tahta geçtiği ilk yıllarda padişahlığını tanımış, fakat sonradan isyan etmiştir. Şehzade Korkut Gençliği 1467 yılında Amasya Sarayı'nda doğan Şehzade Korkut, İstanbul'da dedesi Fatih Sultan Mehmed'in sarayında iyi bir eğitim görmüş, Farsça ve Arapça'yı bu eğitim sırasında öğrenmiştir. Dedesinin vefatı üzerine, babası II. Bayezid İstanbul'a gelip tahta çıkıncaya kadar saltanat tahtına vekalet etmiştir. 1491'de merkezi Manisa'da olan Saruhan Sancak Beyliği'ne atanmıştır. 1502'de Amasya Sancak Beyi Ahmed'in itirazıyla, merkezi Antalya olan Teke Sancak Beyliği'ne gönderilmiş ve Hamid Sancağı da kendisine bağlanmıştır. Osmanlı'nın denizcilikte gelişmesine çok katkısı olduğu kayıtlara geçmiştir. Şehzade Korkut Taht Kavgası ve Ölümü Veliahtlık meselesinin ortaya çıkması üzerine, tekrar Saruhan'a gitme isteği kabul edilmemiştir. Babası ve Sadrazam Hadım Ali Paşa'nın veliahtlık konusunda Şehzade Ahmed'den yana taraf olmaları nedeniyle İstanbul'la arası açılmıştır. 1509'da hac bahanesiyle Antalya'dan Mısır'a gitmiştir. Mısır'da Memluk Sultanı Kansu Gavri tarafından parlak bir törenle karşılanması, babasını kızdırmıştır. Bağışlanması sonrası 1511'de Antalya'ya tekrar dönmüştür. Kardeşi Selim'in, babasına karşı hareketi üzerine Manisa'ya, sonra da gizlice İstanbul'a gitmiştir. Yeniçerilerden, padişahlık için aradığı yardımı ve desteği bulamayınca, babasının yerine tahta oturan kardeşi Yavuz Sultan Selim'in padişahlığını tanımış ve tekrar Saruhan Sancak Beyliği'ne tayin edilmiştir. Yavuz Sultan Selim, ağabeyinin niyetini öğrenmek için, bazı devlet adamlarının ağzından yazılmış gibi gösterilen mektuplarla padişah olmak niyeti olup olmadığı yönünde yazılar yazdırmıştır. Şehzade Korkut'un, mektuplara padişahlık yönünde olumlu cevaplar vermesi üzerine, Manisa kuşatılmıştır. 1513'te Bergama yakınlarında yakalanan Şehzade Korkut, Bursa'ya götürülürken Emet'te Eğrigöz kasabası yakınlarında kapıcı başı Sinan Ağa tarafından boğularak öldürülmüştür. Bursa'da dedesi Orhan Gazi Türbesi'nin yakınlarına defnedilmiş, cenazesi daha sonra Muradiye Külliyesi içinde bulunan Şehzade Ahmed Türbesi'ne nakledilmiştir. Yavuz Sultan Selim'in Pişmanlığı Yavuz Sultan Selim, Şah İsmail ile mücadelenin kendisi için şehzadelik sıfat ve salahiyetleri ile mümkün olamayacağını düşünerek bir an önce Osmanlı padişah tahtına geçmek ihtiyacını hissetmiştir. Bu sebeple kardeşi Şehzade Ahmed ve ağabeyi Şehzade Korkut'u öldürterek 1512'de Osmanlı sultanı olmuştur. Yavuz Sultan Selim, meşhur kuvvetinin ve şiddetçiliğinin yanında, aynı zamanda çok hisli ve ince ruhlu bir insandı. Devletin bekası için bertaraf etmeye mecbur kaldığı abisi Şehzade Korkut'un tabutunu taşırken, "Ey abi, ne sen böyle yapaydın ne de ben bunu yapmak mecburiyetinde kalaydım," diyerek ağlamıştır. Daha sonra Yavuz Sultan Selim, Şehzade Korkut'un sadık adamı Piyale'ye, "Seni, büyük bir erdem olan sadakatin ve vefakarlığın nedeniyle, affediyorum! Bu sadakatinin mükafatı olarak da seni istediğin makama tayin edeyim. İstersen vezirim yapayım," demişse de, Piyale bunu kabul etmemiş ve sadakatini zirveye taşıyarak, "Sultanım, bundan gayri benim vazifem Şehzade Korkut beyimin türbedarı olmaktır," demiştir. İlmi Dönemin kaynaklarında siyasi kimliği yanı sıra edebiyata, ilme, şiire düşkünlüğü ve yazdığı eserlerle takdir edilen, şiirlerinde hac maksadıyla Mısır'a gittiği için ihram bağladığı için "Harimi" mahlasını kullanan Şehzade Korkut'u, Kahire'de gören İbn İlyas, onu orta boylu, kumral, zayıf cüsseli olarak tarif eder. Ferahşad ve Fatma Sultan adlı iki kızı, adı ve sayıları kaynaklarda belirtilmeyen, hepsi de kendisinden önce vefat eden oğulları olduğu arşivlerden anlaşılmaktadır. Oğullarından birinin 1504'te veba salgını sırasında öldüğünü Venedik arşivlerinden öğrenilmektedir. Sanatkar hamisi olarak da şöhret kazanan Şehzade Korkut'un adına bazı eserler kaleme alınmıştır. Şehzade Korkut Künyesi
|
.jpg "Şehzade Ahmet Dönemi ve Hayatı")
.jpg "Şehzade Mehmet Dönemi ve Hayatı")
.jpg "Şehzade Mustafa Dönemi ve Hayatı")
Tunçkaya
25 Temmuz 2024 PerşembeŞehzade Korkut'un, Yavuz Sultan Selim'in tahta geçmesini destekleyip sonradan isyan ettiği doğru mu? Ayrıca, Antalya'dan Mısır'a gitmesinin babası II. Bayezid'i neden bu kadar kızdırdığını öğrenmek istiyorum. Bu olayların detayları hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz?
Cevap yazAdmin
25 Temmuz 2024 PerşembeTunçkaya, Şehzade Korkut'un Yavuz Sultan Selim'in tahta geçmesini destekleyip sonrasında isyan ettiği konusu oldukça tartışmalı bir meseledir. Tarihçiler arasında bu konuda farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak, Şehzade Korkut'un Yavuz Sultan Selim'in tahta çıkışını açıkça desteklediğine dair kesin bir kanıt yoktur. Korkut'un, tahta geçiş sürecinde daha pasif bir rol oynadığı ve açıkça bir destek veya karşı çıkış içinde olmadığı düşünülmektedir.
Antalya'dan Mısır'a gitme meselesine gelince, Şehzade Korkut'un bu hamlesi babası II. Bayezid'i oldukça kızdırmıştır çünkü bu hareket, Osmanlı İmparatorluğu'nun iç işlerine dış güçlerin müdahale etme olasılığını artırmıştır. II. Bayezid, oğlunun Mısır'a gitmesini, Osmanlı'nın egemenliğine ve hanedan içindeki dengeye zarar verebilecek bir hareket olarak görmüştür. Korkut'un Mısır'a gitmesi, Memlükler ile Osmanlılar arasında potansiyel bir ittifak kurma çabası olarak yorumlanmış ve bu da II. Bayezid'in tepkisini çekmiştir.
Bu olaylar, Osmanlı İmparatorluğu'nun iç dinamiklerini ve şehzadeler arasındaki rekabetin ne kadar karmaşık olduğunu gösteren önemli örneklerdir. Şehzade Korkut'un bu hareketleri, Osmanlı tahtının ne kadar hassas dengelere bağlı olduğunu ve her bir şehzadenin hareketinin büyük siyasi sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne sermektedir.