{ "title": "Şehzade", "image": "https://www.sehzade.gen.tr/images/sehzade.jpg", "date": "19.01.2024 03:21:07", "author": "merve gündoğdu", "article": [ { "article": "
Şehzade, Osmanlı Devleti padişahlarının erkek evlatlarına verilen bir addır. Şehzade kelimesi şah oğlu, padişah oğlu anlamlarına gelir. Padişah evlatlarına Sultan Çelebi Mehmet dönemine kadar çelebi denilse de daha sonraları şehzade ifadesi kullanılmaya başlanmıştır. Padişahların kız çocuklarına ise sultan unvanı verilirdi. Şehzadeler ya da sultanlar doğdukları zaman sarayda özel törenler yapılırdı. Olay, topların atılması suretiyle İstanbul halkına duyurulurdu. Aynı zamanda ülkenin her yerine fermanlar gönderilerek oralarda da toplar atılır, şenlikler düzenlenirdi. Şehzadelerin ve sultanların doğumları ferman geldikten sonra her bölgenin şer'i mahkeme sicillerine kaydedilirdi. Osmanlı şehzadeleri beş, altı yaşına geldiklerinde kendilerine bir hoca tayin edilerek merasimle okumaya başlarlar. Bu derse başlamaya Bed-i besmele adı verilir. Şehzadeler ilk olarak Elif-bayı şeyhülislamdan öğrenirdi. Merasim bitiminde şeyhülislam dua ederdi. Şehzade sünnetlerinde büyük şenlikler düzenlenir, fakir fukaranın karını doyurulur, dağıtılan bahşişleri toplarlardı. Sünnet olan ve 13-14 yaşına giren şehzadelere ayrı bir daire tahsis edilirdi. Annesi, kız kardeşleri dışında başka bir bayanla görüşmesine izin verilmezdi.

Şehzadeler, aldıkları eğitimlerin yanında ata binmek, ok atmak, avlanmak, gürz kullanmak gibi spor aktivitelerinde bulunurlar. Bunun yanı sıra silah kullanma talimleri yaparlardı. Babalarının ölümünden sonra saray içinde kendilerine ayrılan yerde oturup, ilimle ilgilenirlerdi. Şehzadeler sıraları geldiğinde tahta geçerlerdi. Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde şehzade sancakları bulunmaktadır. Şehzadeler delikanlılık çağına geldikleri zaman yanlarında onlara devlet yönetimini öğretecek, eyalet valiliği yapmış lalalar tayin edilir ve sancaklara gönderilirdi. Sultan İkinci Selim döneminden itibaren yetişkin şehzadelerin sancaklara gönderilme usulleri terk edilerek yalnızca yaşça büyük olan ve padişahlığa aday olan şehzadeye sancak verilmesi uygun görülmüş ve Manisa sancağı veliaht şehzade sancağı yapılmıştır.

Sultan İkinci Selim döneminden itibaren yetişkin şehzadelerin sancaklara gönderilme usulleri terk edilerek yalnızca yaşça büyük olan ve padişahlığa aday olan şehzadeye sancak verilmesi uygun görülmüş ve Manisa sancağı veliaht şehzade sancağı yapılmıştır. Sultan Üçüncü Mehmet döneminden itibaren büyük şehzadelerin de sancağa çıkmaları kanunu tamamen ortadan kaldırılmış. Bu durum ile veliaht şehzadelere Anadolu'da sancak verilmiş, bunun bir vekille idare edilmesi gibi bir uygulama başlatılmıştır. Daha sonraları ise bu usul tamamen ortadan kaldırılmıştır. Genç şehzadelerin sancağa gönderilmeyip, yalnızca büyük şehzadenin sancak beyi olmasının kabulüne, şehzade Bayezit ile Selim arasındaki çatışma; büyük şehzadenin sancağa çıkarılma usulünün kaldırılmasına da Üçüncü Mehmet'in oğlu olan ve babası tarafından öldürülen şehzade Mahmut olayı neden olmuştur. Şehzade sancaklarının çoğu Anadolu Beyliklerinden ele geçirilen sancaklardır. Anadolu'daki şehzade sancakları ise Kütahya, Manisa, Isparta, Antalya, Konya, Aydın, Amasya, Sivas, Kastamonu, Trabzon ve Kırım'ın Kefe şehirleridir. Daha sonra ise Amasya, Manisa, Kütahya ve Konya diğer şehirlere tercih edilmiş ve en son olarak yalnızca Manisa şehzade sancağı kalmıştır.

" } ] }