{ "title": "Şehzade Yahya", "image": "https://www.sehzade.gen.tr/images/sehzade-yahya.jpg", "date": "21.01.2024 14:30:17", "author": "aysel koçer", "article": [ { "article": "Şehzade Yahya, Osmanlı padişahlarından ikinci Murat'ın oğludur. Şehzade Yahya'nın annesi Trabzon İmparatorluğunda yıllarca hüküm sürmüş olan Komnenos Hanedanının soyundan gelmektedir. Şehzade Mehmet tahta çıkınca kardeşlerini öldürdüğü için birçok şehzadenin aynı kaderi yaşaması düşünüldüğü için, buna benzer başka bir olay yaşanmaması düşüncesi ile annesi tarafından saraydan kaçırılmıştır. Daha sonrasında Makedonya topraklarında bulunan bir manastıra gönderilerek; bu yerde yaşamına devam etmesi ve oradakiler gibi Hristiyan olarak hayatını sürdürmesi sağlanmıştır. Şehzade Yahya'nın babası 1603 yılında hayatını kaybetmesi üzerine tahta kendisinin küçük yeğeni birinci Ahmet geçmiştir. Şehzade Yahya'nın en büyük amacı kendi hakkı olan tahtın başına geçmek ve Osmanlı topraklarında kendi hükmünü sürdürmektir. Bu sebep için yıllarca çaba gösterse de bunu ölene kadar elde edememiştir.

Şehzade Yahya zamanında taht kavgaları

Şehzade Yahya'nın babasının ölümünden sonra 1603 yılında Avrupa'da sürekli olarak yaşanan olayların yanında kendi davasına destek arayan Şehzade Yahya'nın Madrid, Roma, Floransa, Krakow, Antwerp gibi birçok sayıda şehir ve birçok ülkeler gezmiştir. Yaşadığı yerde 1617 yıllarında Sırp Ortodoks Kilisesi ile Nobırda ve Şan dağlarında birçok ayaklanma girişimlerinde karışmış ve sipahi kılığında kılık değiştirerek yolculuk etmiştir. Şehzade Yahya bu dönemin ardından Kazakların desteğiyle meydana getirdiği donanmayla İstanbul'a sefer düzenlemiş, ancak bu seferden istediği sonucu elde edememiştir. Daha sonraki dönemde içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için birçok yol aramıştır. Avrupa saraylarında destek arama çabalarını sürdürmüş olsa da yeterli destek elde edememiştir. 1643 yılında Nobırda ya dönmek zorunda kalmıştır. Bu bölgede bulunduğu zaman Karadağ da çıkan çatışmalar esnasında hastalanmıştır. Ancak aradan geçen süre içerisinde hastalığı iyileşmemiştir ve daha kötüye giderek bu hastalık sebebiyle hayatını kaybetmiştir.

Şehzade Yahya'nın yaşadığı dönem

Şehzade Yahya on yedinci yüzyılın başlarındaki dönemde özellikle de Balkanlarda dinler arasındaki problemler günümüzden farklı olarak çok keskin çizgiler de ayrılmadığı dönemlerde yaşamıştır. Özellikle de Osmanlı şehzadelerinin büyük çoğunluğunun Hristiyan geçmişi olan anneleri olduğundan dolayı bu durum daha iyi anlaşılabilir. O dönemde Balkanlar bölgesinde Osmanlı askerleri varlığını kabul ettirmiş görünse de gizlice bağımsızlık amacı ile bu bölgenin halkı hayata tutunma geleneğini sürdürmüştür. İskender Bey gibi önemli örnekleri meydana gelmiştir. Bu zamanda bakılarak Osmanlı egemenliğini tanıma istemeyen bölge halkı için Şehzade Yahya'nın varlığı kullanılabilir olsa da Yahya'nın tahta geçerse aldığı din ile hüküm sürmesi düşünülmüştür. Osmanlı topraklarında Şehzade Yahya Hristiyanlığı yayacağı ortaya atılan bir düşünce, oluşan bir varsayımdır. Şehzade Yahya ne kadar Hristiyanlık ile ilgili yaşam sürmüş olsa da Müslüman bir babanın oğlu idi. Padişahın tahta olduğu zamanlarda oğulları arasında taht kavgası yaşanarak o dönemde şehzadelerin öldürülmesi sık rastlanan olaylar arasında yer almaktaydı. O dönemlerde çoğu zaman babalar bile oğullarını taht düşmanı olarak gördükleri için kendi elleriyle evlatlarının canıma kırdıkları olmuştur. Şehzadelerin hayatları taht hayatına göre yaşandığı için hayatları oldukça sıkıntılı bir dönemden geçerdi. Şehzade Yahya'da yaşadığı hayat içerisinde belirli bölgelerde yaşayarak; kendisine bir düzen kuramamıştır. Amacına ulaşamadan amansız bir hastalık sebebi ile hayata gözlerini kapamıştır.
" } ] }